Yaprakların Haritası

Yıllar önce Orla’nın annesinin ölümüne sebep olan salgın hastalık kasabada tekrar görülmeye başlanır. Yönetici olan Atlas hastalığın yabani bitkiler ve hayvanlararacılığıyla bulaştığı yalanını uydurur ve insanlardan bahçelerindeki tüm bitkilerdenkurtulmalarını ister. Orla bahçesinden ve çok sevdiği atı Captain’den ayrı kalmatehlikesiyle karşı karşıya kalınca hastalığın gerçek sebebini ve ilacını bulmak üzere birzamanlar annesiyle birlikte yaşadıkları Inkenbrook’a gitmek üzere yola düşer. Buyolculukta farklı sebeplerle de olsa Idris ve Ariana da Orla’nın yanındadır. Üç arkadaşıtehlikelerle dolu bir yolculuk ve çözülmesi gereken birtakım sırlar beklemektedir.

Yankı Dağı, Sahipsizler, Ortanca gibi eserlerin okurları için uygun olan bu eser doğanın sesine kulak vermemizi ve tüm farklılıklarımıza rağmen birlik olabilmenin gücünü hatırlatıyor. Günümüzdeki toplumsal sorunlara değinen, salgın hastalık temalı bir hikâyeyi konu alıyor. Her bölümün başında bir bitki hakkında bilgi veriyor ve bu, okurun kurguya dahil olmasına ve çevresine daha dikkatli bakmasına fırsat sağlıyor. Genç Timaş okurlarının sevdiği dostluk ve macera temalarına ek olarak dayanışma gibi önemli bir konuyu ele alıyor. Yazarın dili tıpkı Limon Kütüphanesi, Kiraz Ağacıyla Aramızdaki Mesafe kitaplarındaki gibi samimiyetiyle ve duruluğuyla okuru kuşatıyor.

Bitkilerin konuşmaya çalıştığını hissettiniz mi hiç? Dost canlısı otlar, yerlerinden size el sallarken dikenli vahşi çalılar sizi uyarmak ister gibi dikenlerini gösterirler. Yaprak Haritası’nın başkahramanı Orla, bitkilerin dilini gerçekten anlıyor. Bitkilerin söylediklerini dinlerse çok tehlikeli bir zehrin kaynağını öğrenebilecek, büyük bir maceraya atılabilecek ve hem kendini hem de dünyayı iyileştirecek tedaviyi bulabilecek. Heyecan dolu, olağanüstü bir macerayı anlatan bu roman, aynı zamanda, doğanın ve doğayı korumanın öneminden bahsediyor. Yarrow Townsend tutku dolu yepyeni bir yazar ve zeki, eğlenceli, heyecan verici bir yetenek!