Kitap, tasavvuf düşüncesini sadece belirli bir tarihsellik içinde bırakmayıp günümüze taşıması açısından önem arz ediyor. Bu minval üzere, Giriş bölümünde içinde bulunduğumuz dünyanın genel bir panoraması çizilirken Müslümanların ahlâkî açmazları, salgın nedeniyle takınılan tavır ve bunların ahlâk zâviyesinden yorumu üzerinde duruluyor ve modernizm, post-modernizm ve sekülerizm sorgulanarak günümüz insanının tasavvufa olan ihtiyacına değiniliyor. Birinci bölümde tasavvufun doğuşu ve alanın, köküne bağlı ezoterik bir yaşamın usullerinden ve maksatlarından koparılamayacağı anlatılıyor. İkinci bölümde geçmişten günümüze modern insanın yaşamında karşılaştığı meselelerde tasavvufun rolü inceleniyor. Üçüncü bölümde sûfîlerin edeb, çalışma ahlâkı ve genel ahlâka dair insanın inşâsında önem arz eden "tahalluk" kavramları, kâinata bütüncül bakış açısı ele alınıyor. Dördüncü bölümde sûfîlerin epistemolojik ve ontolojik dayanaklarına yer verilip vahdet-i vücûd, Nur-i Muhammedî gibi ıstılahlar inceleniyor. Beşinci bölümde tasavvufun kurumsallaşmış haline, tekkelerin toplum üzerindeki etkilerine, sûfî geleneğin birlikte yaşama katkısına, evliyâ inancının sosyokültürel hayata yansımalarına ve tarîkatların İslâmlaşma sürecindeki etkilerine değiniliyor. Altıncı bölümde diğer bölümlerde de yer yer bahsi geçen tartışmaların, ithamların, haklı-haksız eleştirilerin genel bir değerlendirmesi, güncel meseleler de ele alınarak yapılıyor. Yedinci bölümde tarîkatların tasavvuf tarihindeki yeri, tarîkat ve tekkelerin sosyal fonksiyonları, tekke ve sanat, tekke ve edebiyat, tekke ve mûsikî konuları ele alınmakla birlikte tarîkatların yasaklanması ve tekkelerin kapatılması üzerinde duruluyor ve sonuç kısmında bazı tavsiye ve tekliflerde bulunuluyor.