Şirin nerdeyse her çocuk gibi... Büyüklerin davranışlarına, hayatın karmaşıklığına basit açıklamalar bulmaya, çevresini anlamaya çalışıyor. Ama ne çok çalışkan, ne de matematik dâhisi. Ödev yapmayı her çocuğun sevebileceği kadar seviyor, kurallara uymayı da. Yığınla çocuğun aklından geçenleri yüksek sesle söyleyecek kadar cesur. Bazen de iç sesinin “hemen düzelt” dediklerini yapamayacak kadar çekingen. Tüm bunların yanında yaptığı yanlışlar sonucu başına açılan dertlerden ders almayı da biliyor. Çünkü hedefi var; daha iyi bir insan olmak. İyi olmanın herkese boyun eğmekten değil de, bazılarına kafa tutmaktan geçtiğini anlayacak kadar da zeki. Her işyerinde, her sınıfta karşımıza çıkan tipler Şirin’in de çevresinde var. Hava atmaya meraklı olandan tutun da, kendisinin ayrıcalıklı olduğuna inanan dar görüşlüsüne, sakin, aklı başında dosttan, içine kapanık, anlaşılmaz olanına kadar her türlü insanla çevrili Şirin’in etrafı. Şirin onlarla olan ilişkileriyle de hayata gülen bir yüzle bakan cesur ufaklık olduğunu kanıtlıyor.