Annemarie Schimmel, kendi deyişiyle "Tek Kişilik Bir Gösteri"nin baş rol oyuncusudur. Bu tek kişilik gösteride ise savaşların bile durduramadığı bir kadın vardır. O dönemin Almanyasında cinsiyetine uygun olan bir mesleği değil tam aksine bir bilim insanı hem de çok başarılı bir bilim insanı olmayı başarabilmiş bir çınardır. Çocukluğunda yetiştiği musiki ve şiir dolu o büyülü ev, hayatının geri kalan kısımlarını da etkilemiş en nihayetinde öğrenmeye öğretmeye şiddetli bir iştiyak duyan edebiyat, şiir ve musiki âşıkı bir kadın çıkarmıştır karşımıza. Arapça, Farça, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Urduca gibi çeşitli dillere vâkıftır. Bilhassa Şark'a duyduğu muhabbeti ve bu dilleri iyi derecede biliyor olması çalışmalarını bu alanda yoğunlaştırmasına sebep olmuştur. Bilhassa Hz. Mevlânâ, Muhammed İkbal ve İbn-i Ataullah üzerine yoğunlaşmış bu alanda sayısız seminer ve konferans vermiştir. Gördüğü ve gezdiği her mekândan istifade etmiş, tanıştığı her insandan bir neşve almıştır. Bir insanın ömrüne sığamayacak dostlukları vardır mesela. Bu dostlukları arasında kimler mi var dersiniz? Hermen Hesse, Muhammed Hamidullah, Nezih Uzel, Kâni Karaca, Massignon, Zeki Velidi Togan, Ali Alparslan, Yahya Kemal, Yaşar Nabi Nayır, Behçet Necatigil, Asaf Halet Çelebi, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, William Chittik ve daha niceleri... "Doğudan Batıya" ise tüm bu serencamı kendi dilinden anlatan Schimmel'in otobiyografik yaşam öyküsüdür. Kitabın içeriği ismini tam manasıyla karşılar; çünkü yaptığı çalışmalarla Doğu ve Batı arasında bir gönül köprüsü kurmuştur Schimmel. Her anlamda, okurken insanı hayrete düşürecek ve iştiyaka getirecek ve tarihe tanıklık edecek bir kitaptır.