Günlük dilimizin vazgeçilmezi, ifadelerimizin süsü, sözümüzün özü deyimlerimiz, nasıl ortaya çıktı? Kim, nerede, ne zaman, nasıl ve niçin kullandı ilk kez onları? İşte elinizdeki bu kitapta deyimlerin hangi olaylara dayandığını ve ortaya çıkış hikâyelerini okuyacaksınız. Okurken de zamandan zamana, olaydan olaya, mekândan mekâna akacaksınız... Kimi zaman dervişlerin gönül sohbetlerine kulak kabartacak, kimi zaman beş çayında mahallenin hanımlarıyla çene çalacaksınız... Gün olacak bir padişahla pazarlık yapacak, gün olacak peynir yüklü bir gemiyle limandan ayrılacaksınız... Bazen hain hırsızların peşine düşecek, bazen de gelinlik çağındaki miskin kızlara çeyiz düzeceksiniz... “Aa bak, merak ettim şimdi, başka neler var?” diyorsanız, daha detaylı bir arka kapak yazısı için lütfen ön kapağa bakınız ... Dikkat! Deyimlerin sır perdesi aralanıyor! Arkalarında yatan olaylar gün yüzüne çıkıyor... Sermayeyi yüklenen kedinin çok gizli görevi neydi? Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'nın peşindeki adam kimdi? Karısı bir doğururken kendi dokuz doğuran adamcağızın derdi neydi? Etekleri zil çalarak gezme modasına kim öncülük etti? Yüzü sirke satan pazarcı kaç lira kazanabildi? Eşek sudan gelinceye kadar dayak yiyen garibanın suçu neydi? Ortaklığı bozan öküz, yoksa bir cinayete mi kurban gitti? Hepsinin hikâyesi işte bu kitapta... Bilmek, öğrenmek, gülmek, eğlenmek isteyenler! Buyurun cenaze namazına! Şey, aman buyurun deyimlerin ilginç ve eğlenceli dünyasına!
