Tükendi
Gelince Haber VerSürre alaylarının geçtiği tarihi cadde üzerinde üç asırlık mistik bir gezi
Arka Kapak
Üsküdar, Bizans ve Fars geçmişinin yanında, Osmanlılar döneminde Müslüman-Türkün kendi boyasını çaldığı bir mekandır. Hele burada öyle bir sokak vardır ki her yıl Mekke-Medine ahalisine gönderilen hediyelerle yüklü sürre alaylarının geçtiği bu cadde Menzihane Yokuşu adıyla bilinir. Saray mensuplarının, nazırların, üst düzey memurların, ilmiye ve tarikat ehlinin halk ile katıldığı bu tören zaman içerisinde yol üzerinde birden çok tekke, mescid, imaret, hamam, sebil, çeşme gibi yapıların kurulmasına vesile olmuştur. Aziz Mahmud Hüdai'nin yolunda açmış olduğu Bektaşi neşveli yoluyla Haşim Babanın Tekkesi, Ressam F. Zonaro'dan Masalcı Andersen'e kadar pek çok yabancının ziyaret ettiği, beynelmilel bir şöhrete sahip Rifai Asitanesi, İsmail Hakkı Bursevî'nin açılışında vaaz u nasihat ettiği Ahmediye cami bu caddenin meşhur yapılarındandır. Caddenin neredeyse iki asırlık serüveninin en canlı kısımlarının kaleme alındığı bu kitap mahallenin manevi hamurunu yoğuran altı tekkenin 1925 yılına kadar ki safahatını da ayrıntılarıyla ele almakta. Hem yerli hem de yabancı müşahitlerin geride bıraktığı onlarca hatıranın derlenmesiyle İstanbul'daki Rifai tekkelerinin merkezi olan, içinde alevlerin yalandığı, şişlerin vücuda sokulduğu adına bürhan denilen ayinin yapıldığı Üsküdar Rifai Asitanesinin şöhreti ise gerçekten merak uyandırıcı ve bir o kadar da ilginç. Hele Bektaşiliğin yasaklanmasına rağmen Celvetilik içerisinde faaliyetlerine devam eden Bandırmalızade Tekkesinin öyküsü ise tarikatların eklektik ve senkretik yönlerini ortaya koymakta. Mektep, medrese, türbe, yatır, sadaka taşı, kütüphane gibi yapılarıyla dikkati çeken bu sokak hakikatten Osmanlılara mahsus mahalle kültürünün tarihsel kodlarını taşımakta.
Editorün Görüşü
Derviş Sokağı ismindeki bu kitap bir Osmanlı mahallesinin tasavvufi hayat çerçevesinde teşekkül serüvenini anlatıyor. Her yıl Harameyn ahalisine gönderilen sürre alaylarının Üsküdar'dan Anadolu'ya doğru revan olduğu son nokta Menzilhane Yokuşu diye bilinen bu sokaktır. Surre eminlerinin, saray ağalarının, nazırların ve halkın coşkulu katılımı ile yapılan bu etkinliklerin icra edildiği sokakta, zaman içerisinde külliye, medrese, mescit ve tekkeleriyle güzel bir mahalleye dönüşür. Celveti-Bektaşi neşvesiyle Haşim Baba ya da Bandırmalızade Tekkesi, şöhreti dünyaya yayılan Rifai Asitanesi ve İsmail Hakkı Bursevi'nin vaaz verdiği Ahmediye Camisi ile bu önemli sokak tarihi bir açık hava müzesi hüviyetini hâlâ sürdürmekte. Derviş Sokağı, Üsküdar'ın bu güzel caddesinin tarihi rotasını çiziyor.
Bu Kitap Neden Önemli
Derviş Sokağı, merkezinde tasavvuf olan bir sokağın tarihçesidir. Bu sokak Üsküdar'da Karacaahmet Mezarlığına çıkan Gündoğumu Caddesi üzerinde bugün hâlâ faaliyette, bir kısmı ayakta veyahut ihya edilmekte olan tekkeler, medreseler, camiler, sebiller, hamamlar, sadaka taşı, kütüphane, vakıflardan oluşan temsil gücü oldukça yüksek bir Osmanlı mahallesinin serencamını anlatması yönüyle öğretici ve bilgilendirici bir eserdir. Yaşadığımız mekanın farkındalığını artıracağına inandığımız bu eser Üsküdar'ı gezmek isteyenler için ise güzel bir başlangıç noktası...