Başarı Bedel İster

Kafesleri yutan kafese doğru Alaca bir at koşar içimde Zamansız, mekânsız nefese doğru

Rüveyda Bizim atlarımız, yaşadığımız dünyadan öte dünyaya doğru, zamansız ve dünyevi anlamda mekânsız nefese doğru alabildiğine koşan atlardır. Bizim atlarımız hedefleri olan, o hedeflere doğru dörtnala koşan, hedeflerine ulaştıktan sonra koşuyu bitirmeyen ve daha da ileriye koşan atlardır.

Başarı sadece hedefle sınırlı değildir. Hedefi aşmaktır başarı. Sezai Karakoç’un mısraları o yüzden hep çarpıcı gelmiştir bana: “Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız…” Başarı Bedel İster, ülkemizin yetiştirdiği kıymetli akademisyenlerden Prof. Dr. Nurullah Genç’in başarı basamaklarını nasıl binbir zahmetle ama asla pes etmeden çıktığını anlatıyor. Bu yolda yürüyeceklere ders olarak okutulacak şu öğüdü salık veriyor: “Hayalleri olmayanın geleceği olmaz.”

Ülkemizin yetiştirdiği kıymetli isimden biri Nurullah Genç. İktisat profesörü olmasının yanı sıra çok değerli bir şair ve yazar. Bu iki kimliğini birbirine karıştırmadan ama her zaman birbiriyle bağlantılı sürdürebilmiş bir isim. Şiirleri, kitapları binlerce insanın fikir dünyasında yer ediyor Özellikle gençleri anlayabilen ve onlarla hemderd olabilen, yazdığı eserlerle insanların kalbine dokunabilen içimizden biri. Hâl böyle olunca Nurullah Hocanın hayat hikâyesi de onu yakından tanımak isteyenler için önem arzediyor. Başarı Bedel İster Nurullah Genç'in kendi hayat hikâyesini ibretamiz hikâyelerle taçlandırdığı sohbet tadında bir eser. Hocayla tanış olmak için bulunmaz bir fırsat.

Hepimiz Yağmur ve Rüveyda şiirlerinin müellifi olarak tanırız Nurullah Genç'i. Peki, Erzurum'da başlayan o mütevazı hayatına neler sığdırdığından ne kadar haberdarız? Başarı Bedel İster kitabında Nurullah Genç bir sohbet meclisi kuruyor ve bizi de bu meclisin davetlisi olarak kabul ediyor. Bu mecliste neler konuşulmuyor ki... Tebessüm ettiren anılardan, iç burkan vaziyetlere; umutlardan kırılan kalplere... Kısaca hayatının en mahrem anılarını paylaşıyor Nurullah Genç bu dost meclisinde. Hissedar olmak isteyen okura da şöyle sesleniyor: Bu sofrada oturmanın bir bedeli olmalı çünkü "Anlamlı olan şey her bir bedel istiyor."