Alper o gün arkadaşlarıyla Yedi Kule oynayacaktı. “Oyunu mutlaka kazanmalıyız!” diyordu. Arkadaşlarıyla bahçede buluştular ve oyun başladı. Çocuklar heyecanla koşuşuyordu. Alper’in takımı kazanmak üzereydi ki karşı takımın oyuncusu Alper’i topla vurdu. Alper’in oyundan çıkması gerekiyordu. Çünkü oyunun kuralı buydu. Ama Alper oyundan çıkmak istemedi. “Yenilmek çok kötü. Ben her zaman kazanmalıyım.” diye düşünüyordu. Arkadaşlarına küsüp eve döndü. Kendi kendine “Arkadaşlarım olmadan da eğlenebilirim!” diyordu. Annesi olanları öğrendiğinde Alper’e yanlış düşündüğünü söyledi. Oyunlarda her zaman kazanmanın önemli olmadığı hakkında konuşmaya başladılar… Ne dersiniz, Alper, annesiyle konuştuktan sonra oyuna geri dönmüş müdür?

Yenilgiyi kabul etmek, gelişim süreçleri gereği benmerkezci düşünen çocukların empati kurmalarına, oynadıkları oyunlardan ve genel olarak yaşamdan keyif almalarına yardımcı olan önemli bir duygusal gelişimdir. Alper'in arkadaşlarıyla yaşadığı minik problemi annesinin de yardımıyla kimseyi üzmeden çözmesi, çocuklar için uygulanabilir ve etkili bir örnek.

Alper serisi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Nurşen Şirin'in, çocukların günlük hayatta karşılaştıkları problemlerle ve durumlarla nasıl başa çıkabileceklerini, pedagojik gelişimlerine uygun olarak kaleme aldığı hikayelerden oluşan eğlenceli bir seridir. Her Zaman Kazanmak İstiyorum kitabında, Alper, birçok çocuğun ve hatta yetişkinin yaşadığı kazanma hırsı ve yenilginin kabulü problemini, annesinin de yardımıyla sakin ve gerçekçi bir şekilde çözüyor.